İstanbul Faik Paşa Kafe Ziyaretim


İstanbul Faik Paşa Kafe Ziyaretim

İstanbul Faik Paşa Kafe ve Faik Pasha Suites & Apartments Ziyaretim

Merhaba Sevgili Arkadaşlar

Favori Lezzetler Yazarı ve @kendimutfagindasef olarak ziyaret ettiğim @faik_pasa_kafe ziyaretimi anlattığım yazımla sizlerle birlikteyim. Sizlere favori mekanlar tanıtmaya devam ediyorum. Okumak isterseniz buyrun.

İstanbul’da yaşadığımız dönemde yoğun çalışma temposu içinde, İstanbul’un güzelliklerini görmeye çok zaman ayıramasam bile, arada bir de olsa gezmeyi sevdiğim yerler vardır. Oraları gezdiğim zaman kendimi çok mutlu hissederim.

Klasik olarak Topkapı Sarayını her yıl bıkmadan usanmadan bütün açık bölümlerini gezebilirim.

Kadıköy’den Eminönü vapuruna binip, Mısır Çarşısını dolaşıp, oradan Kapalı çarşıya yürümek, Kapalıçarşı içinde amaçsızca dolaşmak , dönüşte Mehmet Efendi Kahvecisinden kuyruğa girip kahve almak, sahilde balık ekmek yemek ve keyifli bir gemi yolculuğu ile martılar eşliğinde eve dönmek.

En sevdiğim gezi güzergahı buydu.

Ta ki Faik Paşa Kafe ile tanışıncaya kadar.

Sevgili Yasemin’le İstanbul @yaseminleistanbul sayfasını sosyal medyadan takip ediyorum. İstanbul gezilerini o kadar güzel yazar ki, yazının sonu gelmesin istersiniz.

Yine bir blog yazısını okurken Faik Paşa Kafe’yi anlatmıştı. Kafenin ve otelin güzelliği ruhuma işledi. İstanbul’a ilk gidişimde mutlaka görmeliyim diye söz  verdim kendime.

Tuğçenin Mutfaği yemek programına çekim için davet edildiğimde , hemen listenin ikinci  sırasına ekledim bu ziyareti. Yasemin Hanım’a yazdım, derken randevular ayarlandı.

Ve Faik Paşa Kafe yolculuğum başladı. Anadolu yakasında yaşadığım için karşıyı çok bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var. Taksim’den aşağıya inen her sokak ayrı bir dünya ve görülmeye değer.

Çukurcuma’ya ilk gidişim. Sokak büyüleyici bir atmosfere sahip. Yol çalışması olduğu için her yer kazılmış olsa da güzelliğinden bence bir şey kaybetmemişti. Eski tip evler hala varlığını koruyor. Antika eşyaların satıldığı iş yerleri ile dolu bir sokak. Orhan Pamuk’ un ünlü “Masumiyet Müzesi ” bu sokakta bulunuyor.

Yasemin Hanım ile birlikte, yol çalışması olduğu için, Tomtom Kaptan sokağında taksiden inip, yürüyerek, görmeden sevdiğim, kalbimi fetheden Faik Paşa Kafe’ye geldik. Sevmekte ne kadar haklı olduğumu içerisini gezerken daha iyi anladım.

Şöyle göz ucuyla etrafa bakmaktan kendimi alamadan, oturup önce kahvelerimizi yudumladık.

Kafe’nin sahibi Meral Hanım geldi ve tanıştık nihayet.

Uzunca sohbet ettik, kafeyi gezdik.

Meral Hanım yıllarca avukatlık yapmış, emekli olmuş. 2003 Yılında Faik Paşa caddesinde  iki eski binayı almış. Yıllarca süren bir çalışma başlamış. İkinci dereceden tarihi eser olduğu için, aslına uygun restore edilmiş. Kültür Bakanlığından onay almış.

Yıllar boyunca İstanbul’da antikacıları dolaşıp dönemin mobilyalarına uygun bulduğu mobilya parçalarını,tek tek bulup bir araya toplamış. Tablolar, örtüler, halılar, yatak başlıkları, komidinler  otelin alt yapısını oluşturmuş. Gomalak cila ustası bulup, tüm eserlerin bakımını yaptırmış.

Odalar bittikçe eşyalar da yerini bulmaya başlamış. Toplam 18 oda var. Bir daha gittiğim zaman odaların fotoğraflarını da sizlerle paylaşacağım mutlaka.

Levantenlerin, Rumların, Musevi ailelerin ve Osmanlı tebaası müslüman ailelerin yaşadığı binalarmış bu binalar.

Pera civarında konaklar bulunuyormuş. Yabancı bankerler, konsoloslar, Osmanlı Paşaları, tüccarları bu geniş konaklarda oturuyormuş.

Burada da onlara hizmet eden insanlar, ayrıca esnaf oturuyormuş. Evlerin odaları banyosu, tuvaleti biraz küçükmüş. Sokağın başında İtalyan Lisesi var. Karşısında birkaç görkemli konak varmış. Kafeye adını veren Faik Paşa ise 4 numaralı konakta oturuyormuş.

Her köşesinde Meral Hanım’ın emeği var. Bir kahve sever ve çay sever olarak fincanların bulunduğu köşeye hayran kaldım. Yurt dışına gittiği zaman, antikacılardan topladığı değerli fincanları, annesinden, ananesinden ve İstanbul’da antikacılardan dolaşıp bulduğu değerli fincanları bir köşede toplamış.

Hatta bu fincan aşkını gören bazı Faik Paşa Suites &apartments, kısacası Faik Paşa otel’de kalan değerli müşterilerinin de gönderdiği özel fincanlar var.

Sümerbank üretimi fincanlar da pek güzeldi.

Bir de kitaplık bölümü var. Tabii ki yine hem özel, hem güzel bir bölüm.

Ne desem nasıl anlatsam bilemedim. Buyrun fotoğraflara bakın ne kadar güzel bir bölüm olduğuna siz karar verin.

Mini bir bahçesi var. Bahçesini gezdiğim zaman, Ressam İsmail Sarı duvarlarını tablo gibi işliyordu. Zaten kafenin duvarlarını fotoğraflardan da göreceğiniz gibi boş bölümünü bulmanız biraz zor. Her bir köşesinde ayrı motifler işlenmiş. Genç Ressam İsmail Sarı’nın hünerli ellerinden çıkan sonuca hayran kalmamak elde değil.

Tripadvisor sıralamasında 1700 Otel arasında  36. olmuş. Gittikçe başarı oranı yükselmiş. Gelenleri misafirleri olarak kabul etmişler. Ona göre hizmet etmişler. Meral Hanım reçelleri, turşuları, ekmekleri kendisi hazırlamış. Artan misafir sayısı ile birlikte elemanları destek olmuş.

Kafenin hemen girişinde rafta duran reçeller de Meral Hanım’ın hazırladığı reçeller.

Masaların üzerinde duran örtüler tek tek seçilmiş.

Faik Paşa Kafe’nin kahvaltıları  çok itina ile hazırlanıyormuş. Pazar günleri annelerin hazırladığı kahvaltıyı aratmayacak güzellikte bir kahvaltı sunuluyormuş. Tüm çeşitler azar azar ve tazecik geliyormuş masaya.

Bizim kahvemizin, çayımızın yanına gelen çeşitler de mutfaktan yeni gelmişti. Elmalı tart, kaymak ile sunulan kavun reçeli, börekler, kurabiyelerin hepsi birbirinden güzeldi.

Evet Sevgili Arkadaşlarım

Çukurcuma’da bulunan Faik Paşa Kafe’ yi görmenizi, içini dolaşmanızı, güzel kahvelerinden, çaylarından içmenizi, @faikpashasuites otel’de kalmanızı tavsiye ederim. Her yere yakın. Yukarı doğru yürürseniz Taksim, aşağıya doğru yürürseniz Karaköy’e inersiniz.

Beni Faik Paşa Kafe ile tanıştıran, zamanını ayırıp gezime eşlik eden, yazılarıyla büyüleyen  Yasemin Hanım’a çok teşekkür ederim.

Meral Hanımla sohbet çok güzeldi. Emekli olduktan sonra başladığı, Faik Paşa Kafe yolculuğunda emeğiyle, sevgisiyle büyüttüğü, başardığı değerler görülmeye değer.

Ev sahipliği için ayrıca çok teşekkür ederim.

Artık İstanbul’a gittiğim zaman kapısını çalacak, kahve içeceğim bir yerim daha var. Sizleri tanıdığım için çok mutlu oldum.

Hayatımızdan böyle güzel insanlar, güzel mekanlar eksik olmasın.

Başka blog yazımda buluşmak üzere hoşçakalın.

 

 

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.